Tahsilat Eğitimi Üzerine...
Herkes her şeyi biliyor ama en çok satışçılar tahsilatı biliyor. Bunu anlamak benim için çok zor…
Nasıl oluyor da insanlar kendilerine anlamsız yere bu kadar çok güveniyor. İnanın çok komik oluyor. Kişinin kendini bilmesi, kendisine güvenmesi güzel şey… Takdir etmek, teşvik etmek lazım ama fazlası cidden sinir bozuyor.
Son dönemde telefonda tahsilat yapmak çok ilgi çekiyor. Ben bundan tam 13 sene önce tahsilat işine merak sardım. 2001 ile 2005 arasında bilfiil telefonda tahsilat yapmak üzere çalıştım. 2005 den bu yana da telefonda tahsilat yapan ekipleri yönetiyorum. Tahsilat adına konuşabilecek insanlardan birsiyim. Derdim kendimi övmek değil. Anlatmak istediğim şey bir şeyi iyi bilmek için iyi yapmak gerekir. Öğretmek içinse çok daha fazlası…
Son dönemde “telefonda tahsilat teknikleri”, “tahsilatın altın kuralları”, “tahsilat yönetimi” adında bir sürü eğitim reklamı var. Eğitim kurumları ya da bireysel çalışan eğitmenlere bakıyorum ve şaşırıyorum. Hayatının hiçbir döneminde tahsilat yapmamış insanlar, uzman olarak eğitim veriyorlar.
Anne yada babasından harçlık isterken yüzü kızaran, arkadaşından borç istemek için günlerce prova yapan, patronundan zam istemeyi becerememiş, apartman aidatı bile toplamamış insanlar olmuş size uzman tahsilat eğitmeni…
Şaka gibi gerçekten…
Kariyer hayatının belli dönemlerinde satış yapmış, bankacılık ya da finans kökeni olan, muhasebe departmanında çalışmış, ağzı laf yapan, eğitim üzerinden hayatını kazanan herkes tahsilat eğitimi vermek üzere uğraşıyor.
Geçmiş dönemde tahsilat eğitimi adı altında genel katılıma açık bir eğitime katıldım. Eğitimi veren kişi satış kökenliydi. Eğitim süresince satışı anlattı, tek fark cümlelerinin başına yada sonuna “tahsilat” kelimesini eklemekti.
Tecrübeli birisi olarak yazıyorum; satış yapmakla, tahsilat yapmak arasında dağlar kadar fark var…
Yine geçmiş dönemde tahsilat üzerine bir konferansa katıldım. Konuşmacıların anlattıkları şaka gibiydi. Şöyle ki; kredi nasıl alınır, kredibilite nedir, kredibilitenizi yönetebilir misiniz, senet nasıl düzenlenir, bilançoda alacakların yönetilmesi gibi gibi bir sürü şey dinledim. Amacım tahsilat üzerine bir şeyler duymakken sonuç hüsran oldu.
Tahsilat eğitimi veren yada vermeye aday kişiler şapkalarını önlerine alıp bir düşünsünler. Hayatlarının bir döneminde hiç tahsilat yapmak üzerine birisini aradılar mı? Kendi alacakları değil başka birisinin alacağı için birisini aradılar mı?
Anlaşma yapmakla tahsilat yapmak arasındaki farkı sadece tanımlayabilecek ama hissedemeyecek insanlardan eğitim almayın…
Önemli not; ben eğitim vermiyorum. Çünkü bir şeyi iyi bilmek eğitim vermek için yeterli değildir diye düşünüyorum. Ve tabi eğitim vermeyi bilen herkesin her eğitimi veremeyeceğini düşünüyorum…
Sevgilerimle
Gonca Ergün