Teşekkürün yetmediği zamanlarda…
Kagider üyesi Adana’nın başarılı girişimci kadınlarından Filiz Yaldız 12 Mart tarihinde Hatay da Öztürk ailesinin evine götürdü bizi. Filiz hanımın aile dostları olan bu güzel aileye dair hislerimi yazmak istedim…
İşin garibi şu ki Öztürk ailesinin bireylerinden Ümit Öztürk ile zaten facebook üzerinden arkadaştık ama tanışmak ve tanımak o güne nasip oldu. Evlerine davet edildiğimiz Öztürk ailesi çok mutlu etti ama aynı zamanda da çok hüzünlendirdi beni.
Gözünüzde canlandırmanız için biraz tasvir edeyim istiyorum. Evlerine gittiğimiz Öztürk ailesinin aile büyükleri, evin direkleri, evin babaanne, anneannesi ve dedesi sevgili Ali Öztürk ve Semiha Öztürk. Gerçekten aileyi bir arada tutan ve çok şey yaşamış insanlar. Nasıl dolular nasıl donanımlılar, nasıl hayranlık uyandırıyorlar anlatılmaz yaşanır. Evin büyüğü olan Ali bey tam bir İstanbul aşığı ve İstanbul beyefendisi. Kumaş pantolonun ütüsü hiç bozulmamış, yüzünde gülümseme, ailesini her durumda yöneten aile babası. Evin diğer büyüğü Semiha hanım ise bende bambaşka yerlere dokunan müthiç bir kadın. Bir gözüyle, bir bakışıyla boş çay bardaklarının dolmasını sağlayacak kadar otoriter, kızıl uzun saçlarıyla dünyalar güzeli, yaşadığı acılarla ama yenilmemişliğiyle mağrur, kadının yuvayı yapar ve yönetir haliyle hayranlık uyandırır.
Evin oğlu Ümit Öztürk ise müthiş bir girişimci. Yakından tanımak ve fikirlerinden yararlanmak gereken son derece başarılı bir iş adamı. www.hataystore.com ile Hatay ürünlerini dünyaya açan bir girişimci. Ümit beyin eşi Müjde Karagöz Öztürk ise başarının arkasındaki gizli güç belki de gizli değil. Çünkü oturduğu yerde bağırıyor başarısı, eşinin başarı kaynağı, ailenin gelini ama kızı gibi, kayınvalidesinin acılarından canı yanan, aileyi belli ki çekip çeviren, dişli bir kadın.
Bir de ailenin kızı sevgili Suna Güleryüz. Nasıl misafirperver anlatılmaz yaşanır. Kocaman çocukları var görseniz inanamazsınız. Kardeş gibi duruyor çocuklarıyla ama aynı zamanda hem çocuklarına hem de ailesine sahip çıkışı gözden kaçacak gibi değil.
Ailenin büyük, küçük çocukları var bir sürü. Hepsi de erkek… Ali Uğur, Ali, Aykut, Anıl, Kıvanç … Hepsi de nasıl beyefendi ve yakışıklı anlatamam…
Ailenin o gün evde olmayan bireyleri de var mutlaka ama var olanların hissettirdiklerini kelimelerim yettiğince anlatayım… Misafirperver, saygılı, düşünceli, anlayışlı, sahiplenici, otoriter ama en çok ve en çok sevgi barındırıyor içinde… Sevgileri, beraberlikleri, kalabalıkları imrenilmeyecek gibi değil…
Evden çıkarken Semiha teyzem hepimize kendi elleriyle yaptığı tandır ekmeklerinden hediye etti. Hm tandır ekmeği için, hem misafirperverliğiniz için, hem sevginiz için, hem ikramlarınız için ama en çok da bana yaşattığınız aile kavramı için çok ama çok teşekkürler. Bilin ki İstanbul da bir eviniz, bir aileniz var. Çünkü ben biliyorum ki Hatay da bir ailem var…
Sevgilerimle,
Gonca Ergün