top of page

Halam Geldi…


Geçtiğimiz cumartesi akşamı “Halam Geldi” filmini seyrettim. Dakikalarca ağladım. Bugün pazartesi ve hala etkisindeyim. Etkisinde kalmamak ve etkisinden kurtulmak çok da mümkün değil. 2013 yılında, Erhan Kozan yönetiminde çekilmiş bir Türk filmi…

Filmi seyretmeyenler için çok detay vermeden bana hissettirdiklerini anlatacağım. Bu film aslında bize, yani Türk toplumuna pekte yabancı olmayan bir konuyu işliyor. Film gerçek hayattan uyarlanmış, buna hiç şaşırmıyor insan.

Filmin konusu “çocuk gelinler”… Yazarken bile içi sızlıyor insanın. Töre, inanışlar, adetler, korkular, tehditler, gözyaşı, kan, dayak, silah, ölüm ve çok daha fazlası bu filimde…

Film bittiğinde en çok içimi yakan şey, zamanında “çocuk gelin” olmuş annelerin kızlarının yaşadığı drama seyirci kalması. Seyirci kalmayıp müdahale ettiğinde de ölümle karşı karşıya kalması. Bir kadın nasıl kendi yaşadığı dramı, acıları, hayal kırıklıklarını kızına yaşatabilir. Nasıl bu durumu normalleştirebilir. Sanırım kadınlar zamanında yaşadıkları acıyı unutuyorlar, evlendikleri kocaman adamalar zamanla kocaları, sevdikleri haline geliyor. Hatta çocukları oluyor ve aile oluveriyorlar. Evinin kadını, çocuklarının annesi olunca unutuluyor geçmiş acılar. Nasıl olsa sonunda alışıyor, mutlu oluyor insan diye kızlarını yakmaktan geri kalmıyorlar.

Her ne olursa olsun, bu saçma sapan adetleri normalleştirmemek, kabul etmemek ve bir yerlerde dur demek gerekiyor. Nasıl olacak, ne zaman düzelecek, kim yapacak bilmiyorum. Tek bildiğim eğer birileri bu düzene dur diyecekse, mutlaka kadınlar olmalı. Acıyı unutma, normalleştirme, dünya senin etrafından ibaret değil. Oku, seyret, araştır… Ne yaparsan yap ama duvarlarını kır… Çık o çemberin içinden…

Seyretmeyenler için mutlaka “Halam Geldi” filmini öneriyorum. Farkındalık yaratmak önemli…

Sevgilerimle,

Gonca Ergün


bottom of page