top of page

Bakir İntiharlar


Elimden bırakabilsem bile kafamdan hiç çıkmayan, kısa sürede okuyup, etkisinde kaldığım çok güzel bir kitap, Bakir İntiharlar.

Lisbon ailesinin kızları Cecilia, Bonnie, Mary, Therese ve Lux arka arkaya intihar ediyorlar. Kitabın adından da anlaşılacağı üzere, aslında peşinen hepsinin intihar edeceğini bilerek okudum kitabı.

Kitap Lisbon’ ların evini izleyen mahallenin genç delikanlılarının ağzından yazılmış. Etkisinden kolay kolay çıkılamayan bir kitap. Aynı zamanda bu kitabın filmi de varmış ama ben henüz izlemedim, en kısa zamanda izlemeyi planlıyorum.

Kitabın arka kapağındaki etkileyici özeti aşağıda size bire bir aktarıyorum.

-Senin burada ne işin var tatlım? Hayatın ne kadar kötüleşebileceğini bilecek yaşta değilsin. -Hiç on üç yaşında bir kız olmadığınız anlaşılıyor doktor. Cecilia, Therese, Bonnie, Lux ve Mary; Lisbon kardeşler bu sırayla intihar edecekler, beş güzel kız, bir yıl içinde, tüm mahalle yolun karşısından onları izlerken. Herkes kendince bir sebep yazacak, kısa süre sonra intiharlar yılı ülkede ters giden her şeyin simgesi olacak. Kızları taparcasına sevmiş, hemen her yerden onları gözetlemiş mahallenin oğlanları, hayatlarına devam edebilmek için yirmi yıl sonra bile aynı sorunun cevabını arayacak: Lisbon kızları bunu neden yaptı? 34 dilde yayımlanan ve Sofia Coppola tarafından beyaz perdeye de aktarılan Bakir İntiharlar bir modern klasik. Middlesex ile Pulitzer Edebiyat Ödülü'nü kazanan ve çağdaş edebiyatın kült yazarlarından birine dönüşen Jeffrey Eugenides, bu ilk romanında gençlik ve kaybolan masumiyete dair eşsiz bir portre çiziyor.

Sevgilerimle,

Gonca Ergün

bottom of page